17 Ağustos 2015 Pazartesi

Eğlencem Yavruşum Tontişim

Bilenleriniz vardır belki ya da bilmiyorsunuzdur bilmiyorum :P Hayvanları ne kadar çok sevdiğimi^^

En son bahsettiklerimden birisi aslında sokak kedisi olan ama bizim olan, kapımızın önünde doğup ayakkabılığımızın arkasında büyüyen Tuy-chan. Ve bir o kadar da sevdiğimiz diğer kedimiz şerefsiz ama karizmatik aynı zamanda katil sıfatlı kıskanç Hirroş :D Maalesef her ikisini de araba ezdi >-<  Onlardan bahsettiğim yazılara bakmak isterseniz buyrunuz ilgili yazı 1 ilgili yazı 2

Asıl konuyla daha çok bağlantılı olan hayvancım ise Pıtırcık idi :( Hala onu çok özlüyorum. İlgili yazı için şuraya alayım :)

İşte bende böyle bir hayvan sevgisi var iken ve sürekli pıtırcığımı özlemle andığımdan uzun seneler yeni bir kuş almayı çok istedim. Anneeeee yeni pıtırcık istiyorum bennn evlerin camında balkonlarında mubiş görsem oyyyy pıtırcığa baaakkk Petshop ve bilimum şeylerin öünden geçersem kuş görsem oyyyyy yavrummmm hele şu pıtırcığa bak yaaa .... Ama bir türlü tekrar kuş almak nasip olmamıştı.

Sonra evlendim işte. daha sonra Adem de çok geçmeden kuş sevgimin ne denli içten ve arkası kesilmez bir şekilde olduğunu öğrendi veeee bana sürprizlerin en kralını yapıp evimize minnacık bir tatlış getirdiii ^___^

Aslında başlarda biraz sinir oldum neden çünkü kuşu birlikte almak istiyordum. Pıtırcığıma en benzeyen kuşu alacaktım. Ama o ne yaptı. bana haber vermeden gidip kendisi aldı. İlk bi iki üç gün alışamadım. kuşa hiç bakasım gelmiyordu. Aslında benzemesine benziyordu ama işte bu gelen kuşun kafasının üstünde sarılık vardı ki bu beni iten şey olmuştu hatta yavrucağa Şuna bahhh sanki sigara tiryakisi. kafası sararmış tttttttş

Ama sonra yavaaş yavaş ama çok da yavaş değil biraz hızlıca kuşa alışmaya bağlanmaya başladım. Sonra tiryakisi oldum :D adını Pıtırcık koymayı düşünüyordum. sonra Tontiş,, Tontirik, Tontik olmasına karar verdim :D Kuş geleli yaklaşık iki buçuk ay oldu 6 haziran 

Her gece odama alır yanımdaki komidine koyarım.
Genelde de her sabah bizi büyük bir cırıltıyla uyandırır. Neredeyse sürekli saat 8e ceyrek kala kıyameti koparır :D
Sofra yemek görsün anında damlayıp elimizdeki yemeklere ortak çıkar :D
Ama baya da inatçı yaramaz bir hayvanat :D evi tepeme yıkmaya yemin etmiş sanırsın :D
Duvar boyasını söker, aksesuarların taşlarını boncuklarını koparır, önüne gelen her yeri kemirir :D bazen çok sinir ediyo beni ><

Neyse amma uzattım. İşte benim Tontişimmm... Ta ta ta taaaaannnnnnn

Neyyyysss yaramazlıklarını ve maceralarını başka bir yazıda anlatırım artık bu kadar yeter baayyy ^^

11 Ağustos 2015 Salı

Yıllık Mim

Taslaklara bakıyordum ki altlara doğru yazılacak ufak bir başka mim yazım daha varmış meğer. Hem de saaadece bir senecik öncesinden :D:D:D Ablam mimlemiş tabii ki de :P Olaya bakın ki o da unutup vaktinden epey sonra yazmış. Genetik  mi acaba :P ama benim kadar uzatmış olamaz  bence :D

Neyse şöyle bir utanarak ama isteyerekten mime başlayayım o zaman ^^

Blog açma hikayeniz nedir?
Valla nedir nedirr... öyle büyük bir şey değil, büyük ihtimal ablama özenmişimdir. Zaten ilk başlar nasıl kullanılacağını da bilmiyordum resim video atıp duruyordum :P

Blogunuzun ismi nereden geliyor?
Hmmm bundan önce blogumun adı daha başka "ergence" bir şeydi. Şimdiki adı ise tamamen kişisel çocukluktan gelme bir şey ^^

Hangi mevsimi seversiniz?
Şöyle ki her ne kadar kar çok sevsem de kışı pek sevmiyorum. Benim mevsimim ilk bahar-yaz arası olan dönem ^^

Bu mevsim size neleri çağrıştırıyor? 
Sıcak hava, pozitif ruh hali, çiçekler, ötüşen kuşlar, güzel yaz meyveleri ^^
Bunun yanı sıra eve giren sinekler böcükler

Kırmızı ruj mu eyeliner mı?
Şöyle ki aslında kırmızı ruju da çok seviyorum ama kullanamıyorum. Eyeliner da seviyorum ama onu da pek kullanamıyorum. ama ikisini karşılaştırınca eyeliner daha masum, ayrıca duruşu da çok güzel. O yüzden eyeliner  

Blog yazmak size ne kazandırdı?
Valla çok bir şey kazandırdı diyemeyeceğim. Blogla özel bir çevrem olmadı. Yazı yeteneğimi(!) de geliştirmedim. Sadece içimi dökmek, içimden geldiği gibi yazmak beni rahatlatıyor. Ama en güzeli de anılarımı, hayatımın bir kısmını arşivlemem. Arada dönüp eskileri okuyorum falan çok hoşuma gidiyor ^^

Kitap okumak mı bir şeyler yazmak mı?
Kitap okumak....

Şiir mi roman mı hikaye mi?
Roman. Hikaye de arada olabilir, ama şiir benlik değil.

En çok etkilendiğin film?

Hmm zor soru. O kadar çok film izliyoruz ki hangi birini söylesem...

Hangi tür kitap\film?
Kitaplarda, gerilim, polisiye, dram, distopya
Filmlerde gerilim, dram, distopya, bilim-kurgu, fantastik, yaşanmış hikayeler...

Öğrenci olma mı iş hayatı mı?
İkisini de yaşamak isterdim.

Kitap okumak mı, film izlemek mi?
Dönem dönem kitap, dönem dönem film. Çoğu zaman da dizi.

Klasik giyim mi spor giyim mi?
Her ikisi de olmak üzere genelde spor giyim.

Almaktan asla vazgeçmeyeceğiniz şey?
Hmmm öyle asla diyeceğim bir takıntım yok galiba.

En sevdiğiniz yemek?
Yaprak sarma, balık balık balık balıııkkkk ve baharatlı ekşili şeyler :P

En sevdiğiniz dizi?
Yazmaya üşendim :D

Özel yeteneğin olsa bunun ne olmasını isterdin?
Hmm süppppppper zeka olmak isterdim. aynştaynn gibi değil, insanlık üstü gibi mesela :D Mesela bir Lucymsi :P

Hasta olmanın en kötü yanı nedir?
Hem yanıp hem üşümek, mide bulantısı, ağrılar... Hastalık baştan aşağı kötü zaten :S Küçük çocuk gibi davranıp ilgi görmek dışında :D

Alınacak listen var mı?

Ohhoooo bu da soru mu? O kadar çok var ki...

İlk aldığın makyaj malzemesi?
Hmmm çok hatırlamamakla beraber en eskilerden aklıma gelen iki şey var birincisi, dudak parlatıcısı şeffaf ya da şeffaf parıltılı gibi. ikincisi de yine şeffaf rimel.

Bu kaddennn ^^

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Gecikmiş Ramazan Mimi

Birazcık, çok azıcık, minnacıcıcık gecikmeyle ablamın, ramazanın birinci günü beni mimlediği mimi yazma hevesini daha yeni duydum XD
Mim "Ramazan deyince aklınıza ne geliyor?" gibi birşeydi.

Şöyle ki ramazan deyince aklıma gelenler ablamla aynı şeylerdi genelde. O yüzden önce bir ablamın yazıyı okuyabilirsiniz bence ^^

Ramazan deyince aklıma gelen ilk şey (kuran , güzel iftar sofraları, maneviyat dışında) vampir gibi sabahlara kadar oturup filmler izlemek ve öğleden sonra kalkmaktı ^^ 

Ama bu sene bundan önceki ramazanlardan çok farklı geçti. Çünkü evli olduğum ilk ramazan, aileden uzak ilk ramazandı. Ankara'da geçirdiğim ilk ramazan... Farklı sofralarda, farklı yüzlerle iftarlar falan..
Kötü değildi tabii güzel eğlenceli zamanlar da oldu ama önceki ramazanlarım gibi de değildi. Bu ramazandan çok çabuk sıkıldım ilk defa.

Peki bu ramazanım nasıl geçti? Aslında pek anlatılmaya değecek birşey yok. En büyük olayım evde Kuran okumanın dışında ilk defa mukabeleye gittim. 

Normale kalabalık ortamlara girmeyi hiç sevmem ve eğer o ortamın yaş ortalaması annem yaşındaki kadınlar ve daha üstüyse hiç hiç sevmezdim. Ama birincisi bu sene Kuran, ananemin evindeydi bu büyük bir teşvik oldu. İkincisi ise artık evliydim ve kadınlar artık bana bir tehlike değildi içlerinde rahat rahat dolanabiliyordum. Bu kimin kızııı hıımmmmm diye süzülmek artık rahatsız etmiyordu haliyle :P

Günlerim öğlen kalkıp saat 3e doğru ananemlere gidip 4.30 - 5 gibi eve dönüp daha sonrasında akşama hazırlık yapmamla geçti diyebilirim.

Ramazanın sonlarına doğru annem babam ve bacıgiller geldilerdi de bi renk neşe gelmişti ^^ Eşim gececi olduğunda kuzenler ablam ve miro bende kalıp alem yaptık en eğlenceli zamanlarımız bunlardı.

Benim için aslında ramazan denilince aklıma gelen, anılarımın atağa geçip beni mutlu eden ramazan da bu yazıda ^^ Şöyle alayım sizii ^^

Ha bu arada ramazanda bir de puzzle bitirdim :D Adamın birisi her gidip gelmesinde bozuyorum haaa diye tehdit ettiğinde fazla sergide kalamadı bu sefer :D