Döndüümm

Ben geldimmm ^^

Blog yazmayalı 3 ay olmuş, blogumu çok özledim, her zamanki gibi şuan çok şey yazasım var ama nasıl nereden yazacağımı bilmiyorumm..

Sözdü nişandı evleneceğim derkeeenn evlendim, hatta ayın 15'inde 3 ay olmuş olacak ^^...

Daha sonra belki ayıntılı bir yazı yazarım düğün ile ilgili. Çocukluğumun geçtiği, her yaz tatilinde akrabalarımın ananem teyzem dayımların yanına gittiğimiz Ankara'ya bu defa temelli gelin olarak gittim^^

Farklı bir duygu değişik bir şey...

İlk bir kaç gün eve pek alışamadım. Benim evim gibi değil ama yabancı bir ev de değil gibi ... Neyse ki bu karmaşa çok uzun sürmedi.

Sonrasında düğün evlilik hazırlıklarının stresini atmak için herkesten biraz daha farklı olarak ben Pamukkale'ye gitmek travertenleri görmek istedim ^^ Çok güzel görülesi bir yerdi keşke tekrar gidebilsem.♥

Hmmm

Evimde hala internet yok ve her geçen gün daha da sabırsız olmaya başladım :( Dizilerimi izleyemiyorum içime fena dert oluyo. Telefona 2 gb net yapıyorum ama daha ayın yarısındayken bitiyor yetmiyor :(( İnşallah yakınlarda bir zamanda hem laptop hem de internet sahibesi olacağım dört gözle bekliyorummm..

Televizyondan pek dizi izleyen birisi değildim zaten evlendim evde boş boş oturuyorum yine dizi izleyemiyorum. Bişeylere başlayayım vaki geçireyim diyorum Türk dizileri pek sarmıyor, şu yeni doktorlar çıkmış ona arada bakıyorum. Onun dışında Bu tarz benim izleyip cinnet geçiriyorum :D

Bir de uno oyununu zaten severdim şimdi fanatiği oldum başkalarını da fanatik yaptım. Eşimin yeğenleri, kardeşleri, onun kuzeni, benim kuzenlerim hiç farketmiyor azıcık akran kafa dengi bulduk mu başlıyoruz uno oynamaya :D Uno geceleri yapıyoruz resmen :D

En büyük ve değişmeyen düşmanım tabii ki de eşim. Üç kağıtçı hilebaz olmasının dışında aşırı şanslı gıcık oluyorum :D.. Neredeyse herkesin değişmeyen düşmanı asdfgh :P

.......

Bu arada şuan evimdeyim daha doğrusu ilk evimde Kocaelinde :D Dün geldim hasret giderdik falan. Bakıyorum da sanki bu evden hiç çıkmamışım hiç gitmemişim gibi hissediyorum :D bazıları misafir gibi hissedermiş ben onlardan değilim heralde :P 

Hemen dizilerimi izlemeye başladım Walking dead'in 5. sezonundan 3 bölüm izledim bile hihi ohoooo daha çok izleyeceğim şey var :D

Bu kadannn belki gitmeden tekrar yazarıngg ... Esen kalınnn ^^

İzlediğim Filmler

Yine ben ve yine yazmaya usandığım uzun zamandır beklettiğim ve yine usandığımdan dolayı kısa kısa düşüncelerimi belirteceğim bir yazı ile merhabalarr :P

Pompeii

Daha önceden de merak ettiğim Pompeii filminin oyuncuları arasında Grimm dizisinde tanıdığım ve çok sevdiğim Sasha Roiz'i görünce dayanamayıp izledim.
Film Pompei şehrinin yanardağ patlamasında yok olması hakkında.. Tabii bizim bildiğimiz; hani sapkınlıkta sınır tanımayan bir millet olmaları yüzünden helak olmalarını anlatmıyorlar ^^ şuraya tık 
Konuyu direk doğal bir felaket diye ele almışlar.
Filmde bir tane tüccar kızı ve bu kızla evlenmek isteyen yine zengin ama şerefsiz bir adam vardır. Sonra bir de köle olan ve kızla birbirlerini seven bi çocuk vardır. Heh işte olay bu şekilde gelişiyor ^^
Abartılacak bir film olmasa da ben beğendim, güzeldi. Özellikle sonunu beğendim :D
Ayrıca filme başlamama sebep olan adam da zaten pek ön planda değilmiş ve kötü kalpli şerro birisi çıktı :P

127 saat

Film gerçek yaşanmış bir olayı anlatıyor. Genç dağcı Aron kimseye söylemeden Büyük kanyona tırmanmaya gider ve büyük bir kaya parçası yüzünden sıkışıp kalır. 127 saat boyunca yardım bekler ordan kurtulmaya çalışır...

Ben filmi beğendim. Zaten böyle gerçek olaylardan uyarlanan filmleri severim. Pek temposu yüksek bi film değil. Durağan bir film ama güzeldi. Etkilendim. 

Bu da gerçek Aron ve gerçek olmayan Aron :P

Frozen

Bu da geçen seneye damgasını vuran animasyon Frozen. Karakterler çok güzel, konu da güzel, animasyon da güzeldi En çok da saftirik Kardan adam Olaf güzeldi :D Güzeldi yani ben baya beğendim ^^  Animasyon severlerden bunu izlemeyen kaldıysa bence izlesinler hemen ^^ 

Konusu için buraya

Chennai Express

Çok merak ettiğim ama vizyona girmesinden çok sonra izlediğim ve yine izleyeli epey olan Shahrukh'un en son çıkan filmi Chennai express :P

Büyük beklentim vardı ama beklediğim gibi çıkmadı. Çok mu kötüydü? hayır. Ama hayal kırıklığı yaşadım. Deepika'ya hayran kaldım. Bu kız her rolü çok güzel oynar. Korku filmlerinde bile :D Şarkılı atışmalar güzeldi.

Bu arada bence Shahrukh sakal bıraksınnn ^^

Bu da ablamın yazısı daha geniş ^^

Chucky 3 & Chucky 4(Bride of Chucky)

Serinin ilk iki filmini de izlemiştim işte burda 

3. ve 4. filmini de izledim. üçüncü filmde katil bebeğin peşine düştüğü çocuk askeri bi okulda yatılı kalıyor. Olaylar orda gelişiyor.Fena değildi. İzleyeli çok oldu o yüzden tam hatırlamıyorum.

4. filmde de bizim katil yine diriliyor yine diriliyor. Bu seferkinde küçük çocuk yok iki genç çiftimiz var. Biraz fazla cıvık bi film olmuş o yönden beğenmedim. Gelin karakteri renk katmış. Ama serinin diğer filmlerinden daha güzel diyemem. Finali çok tuhaf garipti :D
Bu seriyi mirvoyla bitirmeyi planlamıştık ama ilk 4ünü beraber izleyebildik.Geriye son iki filmi kaldı, onları da bakalım ne zaman izleriz ^^

Yabancı diziler güncellemesi #2

Eveettt Amerikan dizilerine sürekli bir yenisi eklenince ben de Güncelleme serisi yapmaya karar verdim ^^ Artık yeni başladığım diziler ya da beğenmeyip bıraktıklarımı bu isim altında topluca yazarım ^^
İlk yazdığım İzlediğim yabancı diziler  yazısında en son Revolution yazmışım. Ordan devam edelim o zaman.

Grimm

İzlediğim bütün diziler tatile girmişse ya da yeni bölümü yoksa biz de yeni dizilere başlarık dedik ve biraz araştırma sonucu Grimm'e denk geldim. sezon sayısı fazla diye ilk başta biraz uzak durduk. Bir de korku dizisi diyordu biz izleyemeyiz ki desek de dayanamayıp başladık :D

Konusu: Polis memuru Nick bir gün aniden bazı insanları farklı görmeye başlar. Değişik canavar ya da hayvanımsı şeyler gibi. İlk başta kendisinin yanıldığını ya da aklını kaçırmaya başladığını düşünse de sonra halası çıkagelir ve işin özünü anlatır. Aslında Nick bir Grimm'dir ve bu aile mirası gibi nesilden nesile geçer. Artık Nick, kötü olan canavarımsı yaratıkları durdurmaya çalışacaktır.

Konu güzel gelse de ilk 6-7 bölümde sıkılmıştım. bırakacaktım izlemeyi çünkü her bölümü birbirinden farklı olan dizileri hiç sevmem ama sonradan dizi öyle olmaktan çıktı ve merakla sabırsızlıkla izlediğim bi dizi oldu ve çok kısa bir sürede 3 sezon bitirdik :P 2 aydır beklemedeyiz. 4. sezon 24 ekimde başlayacak ^^
Ayrıca oyuncuların her birini de zamanla çok sevdim ^^

The Walking Dead

Adını heeeep duyduğum hatta merak ettiğim ama nedense pek izleyesim gelmeyen bir diziydi. Çok fazla mide bulandırıcı sahneler olmasının da etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir de bölüm sayısı çoktur bunun nasıl bitireyim yeaa diyordum çok çabuk bitti :D 

Konusu: Şerif olan Rick, görev sırasındayken ağır yaralanır ve hastaneye yatırılır. Uzun bi süre ardından gözünü açan Rick kendisini, harabe olmuş ve kimsenin olmadığı bir hastanede bulur... Çok geçmeden sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü insanların zombiye döndüğünü anlar ve hayatta kalma savaşı başlaar 

Diziye ilk başladım Rick ve arkadaşını görünce ıyyyy inşallah bunlar başrol değildirr tiplere gel desem de sonradan Rick'i sevip bağrımıza bastık :P Sakallı olduğu zamanlar artı point kazanıyor :P Neyse efenim.  İlk başlarda keşke başlamasaydık dedim dizinin kötü olmasından değil çok iğrenç olmasından dolayı. Hatta ilk sezonun sanırım 3. bölümünde bir sahnede ciddi ciddi affedersiz  birçok kez öğürdüm durdum Az daha kusuyordum. Neyse sonra sonra alıştık ^^ Sonraa oyuncuları da iyidir güzeldir ^^ favorim Daryl

Hatta sonradan keşfettim ki meğer Daryl Lady Gaga'nın Judas klibinde oynuyormuş!! Şarkıyı klibi önceden de bilirdim ama bunu öğrendiğim günden beri şarkıyı ayrı bir sevip dinlemeye başladım :P

Hmmm dizide çok ölümler oldu sevdiğim nefret ettiklerim fln bazen yavaş sıkıcı gitse de genel olarak çok güzel bir dizi Grimm sezon finaline girince buna başlamıştık. 1 aydır yeni sezonu bekliyoruz ^^ 5. sezon 12 ekimde başlıyor.

The Strain

Ankara'dan geldikten sonra da yabancı dizi kıtlığından dolayı The Strain'e başladık. Daha yeni dizi. 2 bölümünü izledik. 3. bölümü bekliyoruz. 

Konusu: JFK havalimanına ışıkları kapalı, kapıları kilitli bir uçak iniş yapar. Dr. Ephraim ve takımı da olayı araştırmak için görevlendirilir. Takım, uçakta 200 ölü ve 4 canlı bulur. Ölülerin vücutları morgdan kaybolmaya başlayınca durum daha karmaşık bir hal alır. Dizihabers'den alıntıdır

Vampir dizisi diye başladık önce pek anlam veremedik. Bu bizim bildiğimiz vampirlerden değil. garip tuhaf ve iğrenç bişi ama dizi güzel gidiyor bakalım daha başındayız ^^

~~~~~~

İlk yazdığım dizi yazısında Arrow izlediğimi söylemiştim bknz İlk 6-7 bölüm sıkıcı gelmişti. Grimm'de de dediğim gibi çünkü dizinin konusunda zaten baş kahramanımızın elinde bir liste var o listedekilern peşine düşüyor fln.. Yani her bölüm farklı kişileri konu ediyordu.. Çok sıkıldığımda tek kaldığımda elimde bir uğraş varken izliyordum sonra işler değişti epey sardı bir hızla bu diziyi de sezon finali yapıp güncele yetiştim ^^ Çok sevdim diziyi.  Uzun zamandır bekliyorum bakalım bunun da 3.sezonu 6 ekimde geliyormuş ^^

Yarım bıraktım Atlantis

Değişik fantastik bişilere daha başlayalım dedim.Atlantisi gördüm. Atlantis olayı çok ilgimi çektiği için başladım. Günümüz zamanında yaşayan jason denizaltı ile araştırmalar katılır. Kayıp kıta Atlantisi araştırmak için sonra birden bir gümbürtü bir patlama kendisini bir sahilde bulur. Atlantise hoş geldin.

Atlantis ama bence hiç atlantis gibi değil. Yani benim beklediğim atlantis bol mavisi bol yeşili olan cıvıl cıvıl bir yere bizi götürdükleri yer ise eski Mısır mı deseeemmmm.. Yunanistan mı deseemmm...:S Bir de mitolojik kişiler varlıklar var... yukardaki dombik mesela Herkül... :S hayal kırıklığı öyle herkül mü olurmuş. sarhoş beceriksiz ... hiç beğenmedm hiç sarmadı çok acemi dandik başarısız geldi dizi 2 yada 3 bölüm izledim bıraktım. 

İzlediğim Kore Dizileri #2

Bir kaç defa daha dile getirmiştim sanırım ama tekrar diyorum. Artık Kore dizileri beni pek çekmiyoorrr :S

Yaklaşık bir senedir falan özellikle geçtiğimiz son 5-6 aydır hiç Kore dizisi izleyesim yok..
Onun yerine sürekli yeni yeni Amerikan dizilerine başlayasım var. Niye böyle oldu düşünüyorum aklıma gelen en mantıklı açıklama şöyle... Kore dizilerini filmlerini izlemeye başlayalı yaklaşık 6-7 sene oldu. Manyak gibi bir süreçten geçtim kaç tane dizi izledim bilmiyorum sayamayacağım kadar çok... Artık konular, senaryolar hep birbirini tekrarlamaya başladı, tabii yine çok güzel diziler de çıkıyor ama dediğim gibi bir çoğu birbirinin aynısı gibi geliyor bana... Bir de gerçek dünyadan farklı gibi birçoğu, karakterler masallardan fırlamış gibi, hayal dünyası gösteriyorlar sanki :) ....
Amerikan dizilerini izlemeye ise Kore'ye göre daha yeni başladım sayılır. 3-4 senedir Amerikan dizisi izlemeye başladım ama asıl geçen seneden beri daha büyük ilgi duymaya başladım. Senaryolar daha özgün daha farklı geliyor. Bir de ben biraz bilim kurgu fantastik kan dehşet istiyorum falan..o yüzden şu sıralar Amerikan dizileri favorim ^^
Neyse asıl yazma amacım biriktirmiş olduğum izlediğim dizileri bir iki cümleyle yazmaktı :P

Prime Minister and I

Dizideki favori erkek oyuncum, ilk gördüğüm andan beri başkandı. Zaten çok sevdiğim bi oyucu. Diziye başlama sebebim diyebilirim :)
Snsd kızlarını sevmezdim pek aslında ama Yoona hoş kızmış izlerken sinir olmadım hehe
Yoon Si Yoon burda çok gıcık geldi bana bi itici falan :S

Konusu güzeldi, izlerken çok sıkmadı, finaliiii... Ana karakterlerin finalini hiiiç sevmedim :S Ama çocukların dayısıyla ilgili olan kısım çok güzeldi bak :D .... Yaaniiii güzel diziydi beğendimdi ^^Ablama da bir bakınn ^^

Man From the Stars

Uzun zamandır izlediğim en güzel dizilerden birisiydi.Ablayı my sassy girl'den tanımıştım.İlk izlediğim film Diğer karakterlere değinmeyeceğim. Tek favorim Chun Song Yi!!!♥

Aaaahhh bir de unutmuşum bak bi psikopat abi vardı dimi :D onu da ilk başlarda hiç sevmiyordum görecek gözüm yoktu dizi yarılardayken 1 mom 3 dad dizisine başladık tesadüf bu ya sayko abi orda da vardı ama çok saftirik sempatik bişeydi ..Ondan sonra tüm şerefsizliklerine rağmen çok sevdimdi hehe :D
Chun Song Yi'e geri dönecek olursam.. Kadın bir alemdi harikaydı, blogumu resim ve gifleriyle doldurup taşırabilirim eğer resim eklemesi yaparsam hehe Nambır Vaaann!! ♥ Sırf Song Yi için tekrar izleyebilirim ^^ Çoooooookk güzeldi harika bi diziydi ^^ ♥
Ablamın yazısına da bir göz atın :)

God Gift

Son zamanlarda izlediğim en iyi dizilerden bir diğeri de buydu. Üstüne daha dizi bitirmedim zaten.

Oyuncular çok güzeldi, konusu çok güzeldi, o küçük kız hiç laf dinlemez bişeydi o yüzden çok sinir oldumdu. Finaliniii kötü değildi ama ben beğenmedim. Saçma olmuş.Bir de No min woo sürpüzü vardı ki beni çok mutlu etmişti ^^ Neyse son sözüm finalini pek sevmesem de yine de uzun zamandır izlediğim en iyi dizilerden birisiydi.^^

Ayrıca yarım bıraktıklarım da var

Full Sun: Yoon kye sang'ı yeni bir dizide izleyeceğim diye çok mutlu olmuş bir hevesle başlamıştım ama sarmadı çok ağır gidiyordu yarım bıraktım.

Cunning Single Lady: Lee min jung ve baş roldeki adamı sevmeme rağmen dizi beni hiç sarmadı hemen sıkıldım yarım bıraktım.

You Are All Surrounded: Tüm oyuncuları sevmeme rağmen bu dizi de beni sarmadı. Bilmiyorum sorun bende galiba :P yarım bıraktım

Şu sıralar ise Trot Lovers ve Fated To Love You dizilerini izliyoruz bakalım şimdilik güzel gidiyorlar ^^

Gittim, Aldım, Geldimmm...

Ve Ankara'ya gidip düğün alışverişini yapıp döndüüükk

Ablam ve mirvoyla gittik..

Bu Ankara'da geçirdiğim 17 gün, kuzenlerimle geçirdiğim son bekar zamanlarım oldu :')

Benim için oldukça zoooor ve stresli bir süreç oldu... ama kuzenlerle olmak yine de güzeldi :)

Neyse şöyle sırayla geçeyim ^^

....

Ankara'ya gittiğimiz ilk gün ananemle dedemi görmeye gittik çünkü hemen ertesi gün Bayburt'a ramazanı orada geçirmek içim gideceklerdi... Ananemlerin o harika evi yıkılıp yerine bina yapılacak. Çocukluğumun en güzel hatıraları, anılarım o evde oldu.. Bu gittiğimizde ananemin bahçesi yoktu :( Bazı elma ağaçları kesilmiş, mısırlar, lahanalar, domates, salatalık, kabaklar artık yok onlar yerine yabani otlar basmıştı bahçeyi ve keresteler inşaat iskeleleri vardı koca bahçede :(.. Görünce çok fena oldum. Az daha ağlıyacaktım :(.. Ne anılarım geçti orda.. Ben bu kadar kötü olduysam dedem ve ananemi düşünmek bile istemiyorum :/ :(

~~~

Ertesi gün, nişanlımla hemen nikah işlemleri için kan verdik falan..2-3 gün sonra farkettim ki kolum bayaaa morarmış. iğne alınan yer ufak bişeydi ama alt kısmı baya dört parmak genişliğinde yemyeşil oldu başta baya tırstımdı :P Bu arada 4 ay üstüne görüşmüş olduk...

Sonrasında, mogan gölünde ilk kahvaltımızı yaptık ^^ Ardından alışveriş ekibini de alıp Ulus, Kızılay yaparak gelinlik, düğün davetiyesi ve diğer düğün alışverişinde neler alınıyorsa onları aldık

Bu arada gelinlik konusunda çok umutsuzdum. Herkes gelinliğini 2 ay öncesinden alıyordu. Fatih'e gittiğimizde en geç 2 ay önce gelinliği halletmelisin denilmişti. Ben de eyvah çok geç kaldım kesin dandik bir gelinlik olacak diyordumm.. Ama meğer duyduğum gibi değilmiş. Gelinliği açık bir modelden beğenip neresinin nasıl olmasını istediğimi söyledim. Ortalama bir 10 gün içinde gelinliğim hazır olduuuu.. olmasına amaa tam istediğim gibi olmadı bazı farklı sebeplerden ötürü... Neyse buna da şükür yine de güzel..

...

Sonra nişanlımla  beraber gidip mobilyalarımızı beğendik. İki seçenek çıkardık ya Mondi ya Bellona olacaktı..Son kararımızı Mondi'den yana kullandık..
Ah bir de kiracı sıkıntımız vardı. Evde kiracı var çıkacak ama bir türlü çıkamıyor. Çıktı çıkacak çıktı çıkacak... Kiracı çıkacağına gerginlik çıktı, eve gidip ölçü alamıyoruz, evi ilk defa adam akıllı göreceğim ki ona göre aklımda bi görüntü oluşsun falan filan neyse yani kiracı yüzünden işlerimiz çok uzadı...
Kiracı çıktıktan sonra da perdeler ve halılara da karar verdik....
Teyzemle fln ufak bi kaç alışveriş yaptık...
Başkaaa....
Bu sene bol bol akşam/ gece yürüyüşü yaptık. Malum ramazan yaz ayında olunca saat epey geç oluyor ^^ Ama çok güzeldi :) Akşam ferahlığında  rahat rahat bol bol gezdik :)

İki defa Nişanlımın evine iftara davet edildik. Biz üç kız kardeş ve tabii ki de kuzenler ^^
Birer defa nişanlımın ablası ve nişanlımın kız kardeşi aynı zamanda kuzenimin eşi davet etti :)
Bi kere de nişanlımla dışarı yemeğe çıktık ^^ Alışkın değilim böyle şeylere utanırım ben fln kkk ^^

Sonracıııma bakimmm.. İşte ilk bi kaç gün teyzemlerde kaldık, sonra dayımlara geçip orda kaldıkk, sonra ananemlerin boş evinden faydalandııkk :D
Bir de kitap bitirdim bir tane.. Koku... Ayrı bi yazı yazarım bunu da ^^
Parti yapacaktık, çok güzel planlarımız vardııııı.... Eğer bazı sorunlar çıkmasaydıı neyse
Nişanlımla farklı şehirlerde olduğumuz için çok bi fazla görüşemedik. Bu gidişimde bol bol görüştük ^^
Hmmm neyse... Ankara'nın kuru havasına alışmıştık rahattı falan :D Buraya geldik arabadan dışarı adım attık sıcak hava biranda bir bastırdı..Nefes alamadım :D Çok sıcak yaavv :D

Hadi bu da evimin manzarası ^^ GülüGülüüüüüüüü

Son Zamanlarda Ben

Bir daha tıkanmamak uzak kalmamak umuduyla ben geldim :) Blog yazmak neden bu kadar zor geliyor şu zamanlar bilmiyorum ama yazmamaya devam ettikçe hiç yazasım gelmeyecek bunu biliyorum.. O zaman napıyorusss kendimizi yazmaya teşvik ediyoruzz ^^
Zaten şu bir kaç gün içinde Ankara'ya gideceğim, oraya gitmeden biraz bişiler yazayım ^^
mayıs ayında ablam ben ve arkadaşımız Şeyda beraber Fatih'e gittik. Hem gezip hem de gelinlik hakkında fikir edinmek için.
İlk defa İsmailağa camii'ne gittim çok güzeldi :) Annem gitse bayıılıırr ^^

Sonra yine ilk defa Pierre Loti tepesine çıktım. Teleferiğe bindim.. Attaaaa gittiimmm :D 

Teleferiğe binerken korkmadım ama yine de içimin hop etmesini bekliyordum.Hani salıncakta sallanırken iyice yükselince için kanatlanır havalanır gibi olur ya, aynen öyle olmasını bekledim ama hiçbir şey olmadı :D Camların renkleri koyuydu diye sanırım keşke koyu olmasaydı :D

 

Tepeye bayıldım :) Haliç manzarası bir harikaydı ♥ Bu arada acaba neden "Pierre Loti" tepesi diyordum ki cevabı gördüm. İşte burada yazıyor :)

İstanbul bir harika dostoommm ♥

Sanırım 22 mayısta da Kocaeli kitap fuarına gittik.

Bizim ufak bacı Mirimo'nun okulu Kocaeli kitap fuarına götürüyordu. İsteyen velilerini de getirebilirmiş biz hemen damladık zaten bizden başka veli de yoktu. Bırakın veliyi koskoca okulda kitap fuarını tınlayan çok çok az öğrenci vardı. yazıkkk.  Bizim okul böyle bir gezi hiç yapmamıtı :( hatta gezi ney bilmiyordu galiba

Paramız kısıtlı olduğu için her tarafını gezmek istemedik kendimizi tutamayıp son kuruşuna kadar harcamamak için.:D

Bunlar da fuar ganimetlerimiz :)

Fuardan sonra tekrar bizi okula bıraktılar. Otobüsle okul - ev arası ortalama 45 dakika . Biz yürümeyi tercih ettik ve eve gitmemiz tam 2 saat sürdü :) gelirken booolca sessiz sakin kimsenin olmadığı yollar vardı biz de yolu kokoloji okuyarak eğlenceli hale getirdik :) Çok güzeldi ^^

O gün ablamla beni de lise öğrencisi sandılar ay nasıl mıtlı oldumm :') Okulun bekçisi bizi bırakmıyordu nerdeyse hehe . Biz veliyiz deyince bir kal geldiydi adama :D 

 Bu da ablamın fuar yazısı :) 

Son olarak da... Pes ettim Sultanı Öldürmek'i okumuyorum bıraktım. 168. sayfaya kadar okuyabildim, daha da kendimi zorlayamıyorum. zaten internette dolaşırken spoi yiyip katilin kim olduğunu daha sayfa 60dayken öğrendim >.< Ben de Koku'yu okumaya başladım.

Neyse şimdilik bu kadar olsun iyi açılış yaptım sanki ha! :)

Şuna da bir tık atsanız! :))) 

Heyecan Dorukta! Magnum Altın Kelebek Ödülleri 22 Haziran'da.

Türkiye bu yıl yıldızlarını Magnum ile birlikte seçiyor. Televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği Hürriyet Altın Kelebek Ödülleri, bu sene haz tutkunlarının vazgeçilmez markası Magnum işbirliğinde “Magnum Altın Kelebek Ödülleri” ismiyle düzenleniyor.

Kırmızı halı geçitinden sahne performanslarına tam bir Oscar havasında gerçekleşecek törende, gecenin sunuculuğunu Mete Horozoğlu üstlenecek. Onur konuğu ise büyük bir isim. Hollywood dünyasından tanıdığımız, dünyaca ünlü oyuncu Jessica Alba.

Ödüller 22 Haziran Pazar akşamı, muhteşem bir törenle sahiplerini bulacak. Bu törenin muhteşem olmasının bir başka nedeni de Magnum’un 25. yıl etkinlikleri kapsamında gerçekleşmesi. Jessica Alba’nın yanı sıra sahne alacak sürpriz sanatçı ve şovlar, ödüllerin heyecanına heyecan katacak.

Sanat dünyasının ünlü simaları ve iş dünyasından tanınmış isimlerle kırmızı halı röportajlarının gerçekleştirileceği gecenin ev sahipliğini Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet, Kanal D ve Magnum üst düzey yönetimi yapacak.

Her sene olduğu gibi Hürriyet okurlarının internet ve posta yoluyla gönderdikleri oylarla belirlenen Magnum Altın Kelebek Ödül Töreninde ödül dağıtılacak kategoriler ise şöyle:

En iyi kadın sunucu
En iyi erkek sunucu
En iyi kadın haber sunucusu
En iyi erkek haber sunucusu
En iyi yerli drama
En iyi senaryo yazarı
En iyi dizi yönetmeni
En iyi dizi müziği 
En iyi kadın oyuncu  
En iyi erkek oyuncu  
En iyi komedi dizisi  
En iyi kadın komedi oyuncusu  
En iyi erkek komedi oyuncusu  
En iyi magazin programı  
En iyi kültür-sanat programı  
En iyi Türk Pop Müziği kadın solist  
En iyi Türk Pop Müziği erkek solist  
En İyi Türk Sanat Müziği kadın solist
En İyi Türk Sanat Müziği erkek solist  
En iyi fantezi müzik kadın solist  
En iyi fantezi müzik erkek solist  
En iyi çıkış yapan solist
En iyi müzik grubu
En iyi klip
Yılın şarkısı
En iyi spor programı 
En iyi yarışma programı 

Oyuncular, müzisyenler, senaristler, yönetmenler, ve cemiyet hayatının öne çıkan isimlerinden 1500 kişinin katılımıyla gerçekleşecek büyük gece, Zorlu Center PSM’de düzenlenecek. Saat 20.00’den itibaren ise Kanal D ekranlarından canlı olarak seyredilebilecek. Türk televizyon ve müzik dünyasının en prestijli ödül töreninde görüşmek üzere.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

Hıff Pıff

Ne oldu bana, niye hiç yazasım yok bilmiyorum. Aslında hem yazmayı çok istiyorum hem de hiç istemiyorum. Yazılacaklar, taslaklar aldı başını gitti, şunu da yazarım diyip unuttuklarım da baya oldu :S Şimdi bunu yazıyorum ki belki bir hal gelir de kendime gelirim...  

Kendine geelll laağğnn

İnternet Haberciliğinde Bir Çığır: Hurriyet Sosyal

İnternetin günümüzde lüksten çıkıp âdeta bir ihtiyaç hâline dönüşmesiyle birlikte hayatımızda birçok şey de değişmeye başladı.

Hızla gelişen teknoloji ve internet dünyası alışkanlıklarımızı, standartlarımızı topyekün değiştiriyor. Tabii bu hızlı dönüşümden herkes gibi basın dünyası da nasibini alıyor. Daha yakın geçmişe kadar bugün yaşanan bir olay normal şartlar altında yarının gazetesinde haber oluyordu. Ancak bugün teknoloji sayesinde bir olay gerçekleştiği an sosyal medyada haber oluyor.

Bu gerçekliğin farkındalığıyla Hürriyet, "Hürriyet Sosyal" adını verdiği yeni projesiyle dünyada bir ilke imza atıyor. İlk defa bir haber sitesi, sosyal medya platformu olma adına önemli bir adım atıyor. Hurriyet.com.tr’nin sosyal medya tabanlı sistemi "Hürriyet Sosyal" ile birlikte bundan böyle her okuyucu dilediği türdeki haberleri ve içerikleri belirterek, ilgi alanındaki gündem konularına doğrudan ulaşabilecek. Sporla ilgilenenler spor haberlerini, müzikle ilgilenenler müzik haberlerini Bana Özel sayfalarında görüntüleyebilecek. Yani artık her okuyucunun bundan böyle kendine özgü bir "Hürriyet"i olacak. Gündemi belirleyen ama dayatmayan bir kuruluş olan Hürriyet, adına yakışır bir şekilde herkese de kendi gündemini belirleme hürriyeti" verecek.

Bu yeni uygulamayla birlikte ana sayfada olmadığı için belki de gözden kaçan haberler artık ilgililerine doğrudan ulaşabilecek. "Öne Çıkar" butonu sayesinde okuyucular dikkat çekmesini istedikleri haberleri de gündeme taşıyabilecek. Ayrıca kullanacakları etiketlerle ziyaretçiler yeni tartışma konuları da yaratabilecek. Kullanıcılar sosyal medya platformlarında kullandıkları bütün özellikleri bir haber sitesinde de bu sayede kullanabilecek.

"Hürriyet Sosyal"in bir başka önemli özelliği de bundan böyle Hürriyet yazarlarıyla okuyucularının tartışabilecekleri, fikir alışverişi yapabilecekleri ve gündemi değerlendirebilecekleri bir platform olması. Hürriyet yazarları bu sayede sadece yazılarıyla değil, yorumlarıyla da okuyucularıyla interaktif bir şekilde iletişim hâlinde olabilecek. Bugüne kadar sadece yazılarını okuduğumuz yazarlarla daha samimi bir bağ da kuruyor olabileceğiz. Aslında bu hep istediğimiz ama gerçekleşmesinin pek de mümkün olmadığını düşündüğümüz bir yenilik.

Tüm bu özelliklerden yararlanabilmek için Hürriyet Sosyal'de üyelik oluşturmak yeterli olacak. Dünyada bir ilk olması sebebiyle bu yeni uygulamanın diğer haber platformlarına rol model olacağını, habercilikte çığır yaratacağını düşünüyorum. Bu projeden dolayı Hürriyet'i kutluyorum.

İçerik: http://www.diliminayariyok.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

LINE ile En Komik Karikatür ve Videolar Cebinize Geliyor

İnternetin mobil ağlara taşınması ile günün neredeyse tamamında akıllı cep telefonlarımızı yanımızdan ayırmıyoruz. Kabul etmek gerekir ki mobil cihazlarımızı kullanırken belki de en çok keyif aldığımız aktivite komik ya da ilginç içeriklere bakmak oluyor. Bunu yapmak için bir siteden diğerine geçerek zamanımızı harcıyoruz. Dünyanın önde gelen mobil platformu LINE, bu durumu fark etmiş ve kullanıcıların ilgi duydukları konularda markalar, sanatçılar ya da içerik sağlayıcılarını takip ederek onlarla doğrudan iletişim kurabilmelerini sağlayan bir yol bulmuş.

LINE Resmi Hesaplar’da yer alan sanatçılar, karikatüristler ve karikatür dergilerini ekleyen kullanıcılar beğendikleri içeriklere daha kolay ulaşıyor. Penguen dergisinin yanı sıra derginin ünlü çizerleri Erdil Yaşaroğlu ve Selçuk Erdem’in yanı sıra Uğur Gürsoy’un Fırat karakterinin de hesabı bulunuyor.

Eğlenceli videoları ve son çıkan filmleri kaçırmak istemeyenler için Dailymotion, izlesene.com ve Sinemalar.com da LINE Resmi Hesaplarda yer almış.

(Bu hesapları nasıl ekleyebileceğinizi aşağıda okuyabilirsiniz.) Bunlara ek olarak resmi hesaplar arasına en son eklenen Beyaz Show ve LINE SHOPPING de eklemek isteyebilirsiniz.

LINE SHOPPING hesabında şimdiye kadar Shooting Price adıyla üç etkinlik yapıldı. Shooting Price etkinliği dahilinde bir ürün sunuluyor. Bu ürüne açık artırma gibi fiyat teklifi yapıyorsunuz. Açık artırmadan farkı ise kazananın en yüksek teklife göre değil, benzersiz en düşük teklife göre belirlenmesi. Etkinlik 2-3 günlük bir süreci kapsıyor. Etkinlik bitiminde en düşük ve benzersiz teklifi veren kişi o ürünü kendi verdiği teklif üzerinden satın alabiliyor. Bu zamana kadar bu etkinlik üzerinden 1507 TL değerindeki Michael Kors çanta 1,08TL’ye, Samsung Galaxy S5 1,46 TL’ye ve 1439 TL’lik Burberry saat 1,49 TL’ye satıldı.

LINE SHOPPING hesabı üzerinden ayrıca her Çarşamba LINE’a özel indirimli ürünlerin de satılacağı duyuruldu. Belirli ürünlerde çok büyük indirimler olacak. İndirimli ürün sayısı stoklarla sınırlı olacağı için hızlı davranan beğendiği ürüne çok ucuza sahip olacak.



Beyaz Show resmi hesabını ekleyen kullanıcılar program ile doğrudan iletişim kurulabiliyor.

Beyaz Show’un daha önce sadece stüdyodaki izleyicilerine sorduğu “kâğıt soruları” artık Beyaz Show Resmi Hesabı üzerinden hayranlarına da gönderiliyor. Program esnasında da On-Air modun aktif hale getirildiği Beyaz Show Resmi Hesabı’na hayranları doğrudan mesaj gönderebiliyor. Bir programda konuk olan Sarp Apak’ın hangi şarkıyı söyleyeceği Beyaz Show resmi hesabı üzerinden yapılan anket ile belirlenmişti ve şarkıya izleyiciler karar vermişti.

Resmi Hesapları Arkadaş Olarak Ekleme

Resmi hesaplara ulaşabilmek için öncelikle LINE’ı kurmanız gerekiyor. LINE’ı indirmek için: http://line.me/tr/

LINE’ın ana ekranında yer alan “Diğer/Daha fazlası” menüsündeki “Resmi Hesaplar” seçeneğine girerek tüm resmi hesapları görebilir, arkadaş olarak ekleyebilir ya da “Home” seçeneğine tıklayarak hesabın paylaştığı iletileri görebilirsiniz. Eklediğiniz bir resmi hesaptan mesaj gelmesini istemiyorsanız üst sağda bulunan ok seçeneğinden “Engelle” diyebilirsiniz.

Post by LINE Türkiye.

Resmi Hesap Bildirimlerini Açma/Kapama

Resmi hesaplardan gelen bildirimlerim ayarlarını sağ üstte bulunan ok işaretini tıklayarak “Uyarıları Aç” ya da “Uyarıları Kapat” şeklinde ayarlayabilirsiniz.



Başka Ülkede Bulunan Resmi Hesapları ekleme

Resmi Hesapların en altında bulunan “Başka bir ülke seçin” seçeneği ile istediğiniz ülkenin Resmi Hesapları’nı görebilir ve arkadaş olarak ekleyebilirsiniz.



Resmi Hesaplar’ın Home Sayfası

Arkadaş olarak eklediğiniz Resmi Hesaplar’ın yaptıkları paylaşımları ister Home sayfalarına girerek isterseniz kendi Timeline’ınızda görebilirsiniz. Paylaşımları stciker’lar seçerek beğenebilir, yorum yapabilir ya da kendi sayfanızda paylaşabilirsiniz.

On-Air Mode nedir?

Resmi Hesap sahipleri On-Air modunu aktif hale getirdiğinde onu arkadaş olarak ekleyen kullanıcılar canlı olarak görüşme yapabilir. Gönderilen mesajlar diğer takipçiler tarafından görülmez, sadece resmi hesabın sahibi görebilir ve cevap verebilir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

Son Zamanlarda Bennn

Son zamanlarda elim bir türlü blog yazmaya gitmiyor. İstiyorum ama her zamanki gibi kafamı tam toparlayamıyorum yada usanıyorum. Şu zamana kadar hiç taslağım olmaz hemen yazar yayınlardım ama yaklaşık son bir aydır blogum taslak patlaması yaşıyor... Neyseee

İşte şu son zamanlarda ben neler yapmışım ya da hala yapıyorumm ^^
İki tane asma ağacımız var. Üzüm yaprağı sıkıntısı hiç çekmedik ama toplaması her zaman çok zor gelmiştir :P Hep annem dürter kız şu yaprakları toplayıınnn ... Ama bu sene genelde annem dürtmeden topluyorum. Çünkü niye? Çıkarım var :P Birincisi; kına gecemde kurulacak olan sofraya hazırlık, ikincisi ise ben de çarpıp Ankara'ya götürcem :P

Duymuşsunuzdur belki evde boş oturmak yerine az da olsa bi gelir olsun diye eve getirilen işleri.. Bazıları çok kolay ve karlı olabiliyor ama bazıları tam adam kandırmaca...

İşte biz de sürekli evdeyiz otururken bişiler yapalım da en azından harçlığımızı çıkarırız diye bu tür bi iş arıyorduk: Halam bir tane almış Çok kolaymış sadece zımba yapıyorsun. 1000 tanesi 20 liraya kırtasiye süsü... diyince biz de alalım yapalım nolcak dedik..

Ama işler eve gelince anladık ki  hiç de bizim tahmin ettiğimiz gibi değilmiş. Biz bir iki zımba yapılır sanıyorduk. Meğer bir tane süs için ortalama 25 zımba artı ip düğümleme işi çıktı başımıza. Neyse aldık madem yapalım dedik. Saat 3 gibi başladık, akşam 11'e kadar anca 100 tane yaptık. Dedik hay sizin işinize deeeee... paranıza daaa...... İş zevkliydi ama 3 kişi onca saat sadece 100 tane yapıtık, nerde bunun 1000'i... hem de sadece 20 lira??? yürü git naannnn dedik bu maceradan da vazcaydık. halam da isyan etti bıraktı.. Adamlar çakkaaalll

Bir de Grimm'e başladık... İzlediğimiz yabancı diziler hakkında yazı yazmıştım bir tane. En son Revolution'a başlamıştık o da kısa bir süre ara verince biz yine izleyecek dizi krizine girdik sonra ben yeni dizi ararken bunu gördüm, merak ettim ve başladık.. En son 3. sezon 20. bölüm gelmiş biz dün 3. sezon 1. bölüm izledik..Çok güzel harika gidiyor. ♥♥♥ Fena etkiliyor neyse fazla detaya inmiyorum. izlediğim yabancı diziler yazısına edit yaparım ^^

22 yaşındayım ve bu yaşıma kadar pek bir elişi yaptığım söylenemez. Bakayımm... bir tane tığ işi başörtü oyası, sonra bir tane havlu kenarı ikincisi yok :P llk öğrendiğim zamanlarda elimde haşatı çıkan yarım havlu kenarı :D Sonra zaten salla gitsin :P Evlilik işi çıktıktan sonra gerçek anlamda ilk elişimi yaptım diyebilirim :D Annemin yarım elişisini bitirdim. Ve son olarak da sadece benim yaptığım doğru dürüst bir şey yapayım dedim anı kalsın diye.. Ufak bir masa örtüsü.. Daha yarılamadım bakalım ne zamana biter :D

Eyvah Otuzumdayım'dan sonra Sultanı öldürmek'e başlamıştım ama haaallaaa bir gelişme yok :S takıldım kaldım napiciimmmm :S Buraya da yakınmışım zatii bak..

Tekirdağ'dayken kuzenimde oynamıştık ilk bu oyunu. İşte yazısı burda Çok beğenince hemen ilk fırsatta oyunu almak oldu. Şu sıralar eğlencemiz uno. Babamla falan oynuyoruz ama adam bizi dövüyor resmen :D

Son olarak da uzun zamandır tetris'e kafayı takmış durumdayım. Tetris oynarken benimle kimse konuşmasın ufak bir hatada oyun berbat oluyor ve o andan sonra ben patlamaya hazır bir bomba gibi oluyorum :D hele bir de sürekli kaybediyorsam, yeminle çok sinirleniyorum böyle katil olasım bilgisayara kafa atasım geliyor falann :D Uzak durun bendennnn

~~~

Aaa unutmadan şunu da ekliyim.

Galiba bu sene son defa soba kaldırdım. Bu da hatıra fotoğrafım olsun :D 

Şuppooooo Mariooooo

İlk okulda bilgisayar dersinde ne yapılırdı? Belki ilk ders Word, Excel anlatılırdı. Bilgisayar hakkında ana şeyler defterlere yazdırılırdı sonra ikinci ders serbest bırakırlardı. Bazen sadece 15 dk bizi tutar geriye kalan koca iki ders bizim olurdu :D İlk başlarda paint'de resim yapardık, mayın tarlası oynardık.. Sonra sonra bilgisayarlara oyunlar yüklemeye başladılar. Küçük flash oyunlar fln... Sonra efsane Super Mario....

Tabii başka güzel eğlenceli oyunlarımız da vardı. matematik geliştiren macera oyunu Bi kız vardı bulutların üstünden atlıyordu, kanatlı maymunlar fln vardı 

Sonra tavuklu bi oyun vardı... Pacman hala var :D neyysee

Mario'yu okulda cd'e çekip almış. Evde uzun zaman oynamıştım. O zamanlar da daha yeni bilgisayar girmişti evimizi ey gidi günler :D

Geçemediğim bölüm kalmamıştı motora bağlamıştım adeta :D İşte o zaman babam napıyorsun sen öyle, cındık mı atlatıyorsun demişti :D O gün bugündür bilgisayarda oynanan her oyun cındık, ben de Cındıkçı oldum :P haha

Efenimmm...

Yıllaarr yıllar üstüne benim o içinde mario oldan cd bozulduuu...

Ne zaman pc'e taksak cd'i bilgisayar donuklayıp kapanmaya başladı.
Sonra yine yıllaaaar yıllaarr üstüne beni mario krizi vurdu yaklaşık 2 sene kadar önce
Şu zamana kadar çok defa aradım ama bir türlü bulamadım o eski mario'yu
Ammmaaaa...
En son bize gelen kuzenimin laptop'ı kurcalarkennn...
Eneeeeeeeeeee  :O:O:O:O:O:O Maa.Maa..Maario değil mi oooo??? :O
O gün sevinçten yerimde duramadım :D Durup durup ablamı dürtüyorum ihii marioo ::D:D marioooowww kkkkkkk ayyy mariooooowww :D:D
Ama gel gör ki oynamayı biraz unutmuşum :D Mesela şu alttaki yerden bir türlü karşıya geçemedim. İki gün uğraştım sonra dün gece yanlışlıkla karşıya zıplamaya çalışırken alt tuşuyla beraber ctrl'e de basıncaa...
geçtim şimşekler çaktı fln :D nasıl unutmuşum yaa :D

 Ama şu bölümde çıkışı bulamıyorum bi türlüüüü :S Düz yoldan git yok, kestirmeden git yok.... Nerde la buranın çıkışı??? Duyan bilen varsa help plzzzz :P

Edit: Ablam dedi meğer ben onu disket ile getirmişim ablam sonradan cd'e çekmiş... Doğrudur bana da disket gibi gelmişti ama cd ile hatırlayınca öyle yazdım.. O zaman düzeltiyoruz. Disketle getirmişim :D

Ben Çalışmaya Karşıyım.... Mandıra Filozofu

Geçtiğimiz günlerde büyük dayımın oğlu, eşiyle beraber Ankara'dan gelip bizi Edirne, Tekirdağ gezdirmişlerdi.
Birkaç gün önce de teyzemin oğlu eşi ve üç çocuğuyla beraber Edirne'den bize gelip iki gün kaldılar.:)
Güzeldi, iyi ki gelmişler. Annem kısa bir süreliğine de olsa babaanne oldu :D normalde imkansız :P 
Biz kardeşlerse cimcime olduk haha :D 5 yaşındaki adaşım peşimizden cimcimeleerrr cimcimeleerr diye dolandı haha :D Hatta bazen de külkedisi cimcimeler olduk :D
Neyyseee gelelim asıl konumuza ^^
Kuzenim, bizi üç kız kardeş ve kendi büyük kızını (11-12) sinemaya götürdü ve Mandıra Filozofunu izledik

Aslında ben sinemada Türk filmi izlemeye KARŞIYIM... :P Aslında -dım :P... 

Yani pek sevmez tercih etmezdim. Çok küfürlüler diye. Daha önceden de Düğün Dernek ve Eyvah Eyvah 3'e gitmiştim. Beğenince eski katı tavrım yumuşadı :D

Neyse işte... Biraz belki düğün dernek gibi midir acaba diyordum.

Alakası yokmuş...

Konusu şöyle 

Mustafa Ali'nin içinde yaşadığı dünya düzenine karşı koyduğu tavır, onu Muğla'nın Çökertme köyünün yakınlarında, ıssız bir kulübede yaşamaya kadar götürür. Felsefe bölümü mezunu olan Mustafa Ali burada doğayla iç içe, modern hayatın getirisi olan her şeyden uzak bir yaşam sürer ve zamanının tamamına yakınını kitap okuyarak geçirir. Çalışmaya ise kesinkes karşıdır. Cavit ise kurnaz ve çalışkan bir işadamıdır ve yeni projesi için Çökertme köyüne gelir. Amacı Mustafa Ali'nin sahip olduğu araziyi satın alıp yerine kazanç getirecek bir butik otel yaptırmaktır. Ne var ki İstanbul'dan gelen bu beklenmedik konuğun hayatı Mustafa Ali ile tanıştıktan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Alıntı

Filmi ben çok beğendim. Komedi beklemeyin filmin asıl amacı güldürmek değil.

Bol bol düşündürüyor. Mesajlar veriyor. Kazan kazan kazan kazan nereye kadar, sonunda sen de bir parça bezle mezara gireceksin diyor. Aç gözlü olma diyor. Her şey para değil diyor...

Film iyi sorgulattırıyor kendini...

Daha kaç iphone görebilirsin ki, Steve Jobs bile 4 tane gördü

İyi ki önceden film hakkında yorumları okumamışım, iyi yerden yere vurup b..a bulamışlar. Bari laf edenler de izlemiş olsalarmış. Fragman üzerinden konuşmuş birçoğu.

Bence film gayet güzeldi. Çok beğendim. Orda çok merak ettiğim türünü sevdiğim aksiyon macera fantastik filmler de varken buna gittim ama iyi ki de buna gitmişim pişman değilim falan haha:P :D Sadece yine her zamanki gibi küfür vardı, bir kaç el hareketi vardı. Onlar rahatsız etti ama artık alışmaya da başladık sankii :/ yazıkk

Mustafa Ali'nin evine bayıldım çok güzel. Gördükçe içim açıldı. Öyle bir yerde bir hafta en fazla 10 gün kalsam ?:D

 Bir de film için özel şarkı yapmışlar. Çok beğendim

Son olarak daaa...

Uyumsuzluk abidesi biz P

Kışla yazı birbirine karıştırmış, beyaz spor ayakkabı içine siyah külotlu çorap giyen ben

ve siyah spor ayakkabı içine krem çiçekli çorap giyen ablam; tamamen yaz havasına kapılmış, süsüyle bizi döven kardeşimiz mirvo:D:DD 

Bride Of The Century

Son zamanlarda Kore dizisi izleme isteğim gittikçe azalmakta. Kalıcı bir durum mu yoksa artık büyüsü mü bozulmaya başladı bilemiyorum..

Neyse işte.. yine yok yaa Kore dizisi izlemeyek yeni Amerikan dizisi başlayalım dediydim. Ama buna başladık. Mirvo sayesinde galiba Çoğul konuşuyorum çünkü dizileri genelde biz 3 kız kardeş beraber izleriz ^^ Mirvo da bizim ufak bacı ^^ İşte 

Bride Of  The Century

Konu anlatmakta pek iyi değilim o yüzden şimdi hiç kasmıyor ve sizi ablamın bloguna davet ediyorum Buyrunn O güzelce anlatmış :D
Gelelim benim düşüncelerime..
İsteksiz başlayıp severek bitirdiğim bir dizi oldu.
Dizinin yarılarına kadar Hongki'ye takmış durumdaydım. Çünkü Hong ki sanki bu rol için çok küçük kalmış gibiydi, özellikle ciddi meselelerde... Sonrasında artık alıştım.
Başroldeki kızı çok sevdik biz.Gayet yetenekli ve güzel ^^ Yeni güzel dizilerde görmek isterim  

Bir diğer sevdiğim kişi ise hayalet abla :D Çok şirin, çok sevdim. Başka dizilerde de oynasın.:D

.....Diziyi sevdim. Biraz gereksiz yerleri vardı. Oraları saymazsak gerçekten güzel diziydi.
Özellikle dizinin finali harikaydı. Çoğu dizide olduğu gibi berbat dandik bir son değil, tam istediğim gibi herkesi gösterip kesin bir olaya bağlayıp bitiriyorlar.
Yani biraz daha uzatılmamış olsaydı on numara beş yıldız. ama uzattıklarından dokuz numara beş yıldız asdfgh :P

Son birşey dahaaa

Tatlı patateeeessss :( :( :( Nasıl da güzel görünüyoooo.. Ben de yemek istiyorum :(:(:( Böhüüğğğğğ :(:(